sozluk.gov.tr'de bakım çalışmaları yapılmakta olduğundan şu an sozluk.gov.tr'de hizmet verememekteyiz. En kısa zamanda hizmet vermeye devam edeceğiz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Türk Dil Kurumunun 1945’ten beri yayımlanan Türkçe Sözlük’ünün 2011 yılında yapılan 11. baskısının gözden geçirilip güncellenmiş olarak genel ağdan sunulan sürümüdür. Türkçe Sözlük dilimizde yaşanan gelişmelere bağlı olarak sürekli güncellenmektedir.
© 11 Temmuz 2002 TDK
Türkçenin bütün söz varlığını bir veri tabanına aktarma çalışmasının bir parçası olan Bilim ve Sanat Terimleri Ana Sözlüğü Türk Dil Kurumunun kuruluşundan bu yana yayımladığı terim sözlükleri ile yakın dönemde kurulan çeşitli terim çalışma gruplarında hazırlanan terim sözlüklerinden oluşmaktadır.
TDK'nin terim çalışmalarında öncü, yüce Atatürk'tür. Askerlik terimlerini türeten Atatürk, matematik ve geometri terimlerinin türetilmesi çalışmalarına da bizzat katılmış ve türettiği terimlerle yeni bir GEOMETRİ kitabı yazmıştır. Türkçe terim çalışmalarına öncülük etmesi dolayısıyla GEOMETRİ kitabındaki terimler, içinde geçtiği cümle ile birlikte sözlük veri tabanına aktarılarak araştırıcıların kullanımına sunulmuştur. Şu anda veri tabanında, GEOMETRİ başta olmak üzere Türk Dil Kurumunun yayımladığı ve hazırlamakta olduğu terim sözlüklerinde yer alan 185.332 terim bulunmaktadır.
Türk Dil Kurumunun kuruluşundan bu yana değişik tarihlerde yayımladığı terim sözlüklerinde uygulanan yazım kurallarında farklı tutumlar görülebilir. Söz konusu terim sözlükleri özgün biçimleriyle buraya alındığından yazımlarına müdahale edilmemiştir.
Bilim ve Sanat Terimleri Sözlüğü veri tabanı, Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN’ın başkanlığında, Prof. Dr. Recep TOPARLI, Prof. Dr. Mustafa S. KAÇALİN, Prof. Dr. Mustafa ÇİÇEKLER, Doç. Dr. Bilgin AYDIN, Dr. Yücel DAĞLI, Seyit Ali KAHRAMAN ve Ş. Bilâl ÇAVUŞOĞLU’ndan oluşan Bilim ve Sanat Terimleri Ana Sözlüğü Çalışma Grubu tarafından hazırlanmıştır.
© 12 Temmuz 2006 TDK
Türkçenin söz varlığını veri tabanına aktarma çalışmasının bir parçası olan bu sözlükte, Derleme Sözlüğü ile Anadolu ağızlarıyla ilgili olarak Türk Dil Kurumu tarafından yayımlanan çalışmaların sözlük kısımları genel ağ ortamına aktarılmıştır.
© 25 Mart 2008 TDK
Sözcüklerin ve terimlerin yanı sıra atasözleri ve deyimler, Türkçenin söz varlığını oluşturan önemli ögelerdendir. Atasözleri; uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş, öğüt verici nitelikteki sözlerdir. Deyimler ise genellikle gerçek anlamından az çok ayrı, ilgi çekici bir anlamı olan kalıplaşmış söz öbekleridir. Her atasözü ve her deyim bir kültür değeridir. Bu kültür değerleri, Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü adı ile herkesin kullanımına sunulmuştur.
Veri tabanında 2.396 atasözü ve 11.209 deyim bulunmaktadır.
Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN, Prof. Dr. Recep TOPARLI ve Uzm. Belgin TEZCAN AKSU tarafından hazırlanan Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü, Prof. Dr. Recep TOPARLI başkanlığında, Prof. Dr. Mustafa ÇİÇEKLER, Dr. Yücel DAĞLI, Seyit Ali KAHRAMAN ve Ş. Bilâl ÇAVUŞOĞLU’ndan oluşan Türk Dil Kurumu Elektronik Dil Yayımcılığı Araştırma ve Uygulama Çalışma Grubu tarafından genel ağ ortamına aktarılmış, 21 Mayıs 2009 günü Kars’ta düzenlenen II. Uluslararası Türkiye Türkçesi Ağız Araştırmaları Çalıştayı’nda kullanıma açılmıştır.
© 21 Mayıs 2009 TDK
Sesli Türkçe Sözlük, ilk baskısı 1945 yılında yayımlanan ve her baskısında geliştirilen, zenginleştirilen Türkçe Sözlük’e dayalı olarak 2002 yılında sanal ortamda kullanıma sunulan Güncel Türkçe Sözlük’ün yeni bir sürümüdür.
Sesli Türkçe Sözlük’ün madde başı sözleri Göksel DURNA ve Rahmi AYGÜN tarafından seslendirilmiş, seslendirmeler Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN, Prof. Dr. Recep TOPARLI ve Uzman Belgin Tezcan AKSU tarafından denetlenmiş, yazılımı ise Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN, Prof. Dr. Recep TOPARLI, Dr. Yücel DAĞLI ve Ş. Bilâl ÇAVUŞOĞLU tarafından hazırlanmıştır.
© 12 Temmuz 2008 TDK
© 13 Temmuz 2012 TDK
ÖN SÖZ, SUNUŞ, TÜRK İŞARET DİLİ SÖZLÜĞÜ’NÜN KULLANILMASINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
SÖZLÜK
A - B - C - Ç - D - E - F - G - Ğ - H - I - İ - J - K- L - M - N - O - Ö - P - R - S - Ş - T - U - Ü - V - Y - ZTürk Dil Kurumunun 1965-1977 yılları arası sekiz cilt olarak yayımladığı XIII. Yüzyıldan Beri Türkiye Türkçesiyle Yazılmış Kitaplardan Toplanan Tanıklarıyla Tarama Sözlüğü genel ağ ortamına aktarılarak kullanıma sunulmuştur. Sözlere ait örnek cümleler özgün biçimleriyle resim olarak verilmiştir.
Bu veri tabanı, Prof. Dr. Recep TOPARLI'nın başkanlığında, Prof. Dr. Mustafa ÇİÇEKLER, Dr. Yücel DAĞLI, Seyit Ali KAHRAMAN ve Ş. Bilâl ÇAVUŞOĞLU'ndan oluşan Elektronik Dil Yayımcılığı Araştırma ve Uygulama Çalışma Grubu tarafından hazırlanmıştır.
© 26 Eylül 2009 TDK
Sözlük genel olarak “bir veya birden fazla belirli konu ile ilgili tanımları ve terimleri içerir”. Bu sözlük, “ölçüm bilimi ve uygulamaları” olarak tanımlanan metroloji ile ilgili olup aynı zamanda büyüklüklere ve birimlere ilişkin temel ilkeleri kapsamaktadır. Büyüklükler ve birimler farklı yaklaşımlar ile ele alınabilir. Bu sözlüğün birinci bölümü, bu yaklaşımlardan birine örnek olup ISO 80000 ve IEC 80000 Büyüklükler ve birimler olarak değiştirilmekte olan ISO 31 Büyüklükler ve birimler dokümanının farklı bölümlerinde ve SI kitapçığı Uluslararası Birimler Sistemi’nde (BIPM yayını) sunulan temel prensiplere dayanmaktadır.
Bu doküman, Metroloji Rehberleri Hazırlama Ortak Komitesi 2. Çalışma Grubu tarafından hazırlanmıştır (JCGM/WG 2).
Bu dokümanın telif hakkı Metroloji Rehberleri Hazırlama Ortak Komitesi üye kuruluşlarına (BIPM, IEC, IFCC, ILAC, ISO, IUPAC, IUPAP ve OIML) aittir.
Türkiye Türkçesinde en çok kullanılan 7.000 kelimenin sekiz Türk lehçesindeki ve Rusçadaki karşılıklarının verildiği bu sözlük ile Türkiye’den Azerbaycan’a, Türkistan’a, İdil-Ural’a giden insanlar için bir kılavuz eser hazırlanması amaçlanmıştır.
Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN başkanlığında Prof. Dr. Alaeddin Mehmedoğlu ALİYEV, Prof. Dr. Erden Zadaulı KAJIBEK, Prof. Dr. Kadirali Konkobay UULU, Prof. Dr. Berdak YUSUF, Prof. Dr. Cebbarmehmet GÖKLENOV, Prof. Dr. Valeriy Uyguroğlu MAHPİR, Prof. Dr. Ali ÇEÇENOV tarafından hazırlanan sözlük 1991 yılında Kültür Bakanlığı tarafından basılmıştır. Bu veri tabanı Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü’nün Türk Dil Kurumunun genel ağ sayfasındaki sürümüdür. Veri tabanı Türk Dil Kurumu bünyesinde kurulmuş olan Türk Dünyası Bilgisayar Destekli Dil Bilimi Çalışma Grubu tarafından hazırlanmıştır.
© 12 Temmuz 2007 TDK
Sözlük, bütün alanlarıyla ilaç ve eczacılık terimlerini içeren ve tanımlayan Türkçe kaynakların eksikliği görülerek doğrudan eczacılıkla ilgili temel kavramların adlandırılması, terim birliğinin sağlanması, mümkün olduğu ölçüde yabancı sözcüklere Türkçe karşılıkların bulunması ve öteki bilim dallarının kaynaklarında geçen eczacılıkla ilgili terimlerin bir araya getirilmesi ve tanımlanması amacıyla Prof. Dr. Erdem YEŞİLADA başkanlığında Prof. Dr. Hamza ZÜLFİKAR, Prof. Dr. Göknur AKTAY, Prof. Dr. Bahar TUNÇTAN, Prof. Dr. Ecz. Alb. Yalçın ÖZKAN, Prof. Dr. Ahmet AYDIN, Prof. Dr. Rahmiye ERTAN, Prof. Dr. Cengiz YAKINCI, Prof. Dr. İlkay KÜÇÜKGÜZEL, Doç. Dr. Ecz. Alb. Ayhan SAVAŞER, Yrd. Doç. Dr. C. Kemal BUHARALIOĞLU tarafından hazırlanmıştır.
Bu eser; bilimsel kaynakların, sözlüklerin incelenmesi ile hazırlanmış olup Türkçe ve İngilizce karşılığı belirlenmiş yaklaşık 10.000 tanımlanmış terim içermektedir. Terimlerin yazılışında varsa Türkçe terimler tercih edilmiş, yoksa yaygın dilde kullanılan mesleki söyleyişleri kullanılmıştır. Ülkemizde hazırlanan ve Kurumumuz tarafından basılan bu sözlüğün yabancı dilde yazılanlardan farkı, yalnızca sağlıkla ilgili terimleri içermeyerek hemşirelik eğitimi, yönetimi ve uygulamalarında kullanılan diğer disiplinlerle ilgili sözcüklere de yer vermiş olmasıdır. Sözlük, Prof. Dr. Ayla BAYIK TEMEL başkanlığında Prof. Dr. Cengiz YAKINCI, Prof. Dr. Ayfer KARADAKOVAN, Prof. Dr. Gülsün TAŞOCAK, Prof. Dr. Zümrüt BAŞBAKKAL, Yrd. Doç. Dr. Gönül ÖZGÜR, Yrd. Doç. Dr. Ayten ZAYBAK, Yrd. Doç. Dr. Oya KAVLAK, Doç. Dr. Şenay KAYMAKÇI, Doç. Dr. Ülkü BAYKAL, Doç. Dr. Hatice Şirin USER tarafından hazırlanmıştır.
Kişi Adları Sözlüğü erkek ve kız adlarının çeşitli kaynaklardan taranmasıyla hazırlanmış bir sözlüktür.
Sözlükte 3613 kız, 7230 erkek olmak üzere toplam 10843 ad bulunmaktadır.
© 05 Ocak 2004 TDK
Bu sözlük, Türkçedeki Batı kökenli sözlere karşılıklar bulma ve önerme çalışması değildir. Yabancı kökenli sözlere karşılık bulma, Kurumumuzun bir başka çalışma alanıdır ve bu konudaki çalışmalarımız ayrıca yürütülmektedir. Bu sözlükte, edebî eserlerimizde kullanılan Batı kökenli kelimeler, anlamlarıyla ve örnekleriyle birlikte verilmektedir.
Eserin adındaki Batı kavramı, coğrafi bir bölge olarak ele alınmamıştır. Türk tarihinde Batı'nın siyasal ve kültürel çağrışımları vardır. Avrupa aydınlanma süreciyle bağlantılı olarak Türkçede Batı kavramı da çağdaşlaşmanın içinde anlaşılmıştır. Osmanlı Devleti döneminde tebaayı oluşturan ve bir arada yaşadığımız Doğu Avrupa halkları, bu sürece, tıpkı Türkler gibi ancak XIX. yüzyıla doğru katıldıkları için, bu kapsamda büyük bir yer tutmaz. Nitekim yapılan çalışma ilerledikçe Fransızca başta olmak üzere İtalyanca, Almanca ve İngilizce gibi dillerden alıntıların daha çok olduğu görülmüştür. Böyle olmasına karşın, Batılılaşma sürecinden daha eski dönemlerden beri Türkçeye yerleşen Rumca ve Ermenice kökenli alıntılara da sözlükte yer verilmiştir.
Bu sözlükte edebî eserlerimizde geçmiş Batı kökenli 5.321 söz ve bunların yer aldığı 25.530 örnek cümle bulunmaktadır.
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü, Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN’ın başkanlığında, Prof. Dr. Recep TOPARLI, Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN, Prof. Dr. Mustafa ÖNER, Prof. Dr. Erdoğan BOZ, Prof. Dr. Hatice ŞİRİN, Doç. Dr. Özkan ÖZTEKTEN, Doç. Dr. Özgür AY ve Dr. Öğr. Ü. Mehmet Yasin KAYA’dan oluşan Türkçede Batı Kökenli Yabancı Kelimeler Sözlüğü Çalışma Grubu tarafından hazırlanmış; Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN, Prof. Dr. Recep TOPARLI, Dr. Yücel DAĞLI ve Ş. Bilâl ÇAVUŞOĞLU tarafından genel ağ ortamına aktarılmıştır.
© 12 Temmuz 2007 TDK
Sözlüklerin kendisine özgü hazırlama ilkeleri ve kullanma özellikleri vardır. Bu özellikler; madde düzeni, yazım ve söyleyişle ilgili ilkeler ve diğer özellikler olarak sıralanabilir.
Madde Düzeni
Türkçe Sözlük’te madde düzeni ile ilgili olarak benimsenen ilkeler şunlardır:
1. Herhangi bir nesnenin veya kavramın adı olan ve “sözlük birimi” olarak adlandırılan söz ve söz öbekleri, bitişik veya ayrı yazılmasına bakılmaksızın madde başı yapılmıştır: almak, balık, atom ağırlığı, badem yağı, çeşitkenar, dershane, hizmet içi eğitim, işkembesi geniş, kapalı yüzme havuzu, yön gösterme eki vb.
Bunlara ek olarak bitişik yazılan birleşik fiiller (hissetmek, zikretmek) ile dolayısıyla, itibarıyla, meydanda, tutturabildiğine, vaktiyle, yanlışlıkla gibi kalıplaşmış biçimler de madde başı yapılmıştır
Madde içinde ise etmek, eylemek, olmak, kılmak, yapmak vb. yardımcı fiillerle oluşturulup ayrı yazılan birleşik fiiller; deyimler; atasözleri; gibi, kadar, ile vb. sözlerle oluşan kalıplaşmış biçimler yer almıştır: ayırt etmek, hizmet etmek, azat eylemek, göç eylemek, dost olmak, emekli olmak, namaz kılmak, otostop yapmak; abayı yakmak, çene yormak, ev açmak; ayağının bastığı yerde ot bitmez, elin ağzı torba değil ki büzesin, söz gümüşse sükût altındır; akrep gibi, ibiş gibi, kıl gibi, su gibi; parmak kadar, tırnak kadar; bileğinin hakkıyla, bin can ile vb.
2. Madde başında her sözün türü dil bilgisindeki yeri atılacak ve fiillerden önce gelen nesnelerin hangi eklerle kullanıldığı kısaltmalarla gösterilmiştir: a., sf., e., zf.; (-i), (-e), (-den), (nsz) vb.
3. Madde başlarında uzun heceler iki nokta (:) ile, vurgular vurgu işareti (') kontrol edilecek ile ince söylenmesi gereken heceler ünlünün üzerinde (^) işareti ile gösterilmiştir: abat sf. (a:ba:t), bariz sf. (ba:riz), bazı sf. (ba:zı), delalet a. (dela:let), fakirhane a. (fakirha:ne), halazade a. (halaza:de), hudayinabit sf. (huda:yi:na:bit); acaba zf. (a'caba), edepsizce zf. (edepsi'zce), eğer bağ. (e'ğer), evet e. (e'vet); dergâh a. (dergâ:hı) vb.
Türkçede kullanılan Doğu kökenli yabancı söz varlıklarının aslen uzun olan kapalı hecelerinin kısa söylenmesi eğilimi yaygınlaşmıştır. Söz gelişi, haya:t değil hayat; kara:r değil karar, ru:h değil ruh, saba:h değil sabah, zama:n değil zaman. Ancak bu yapıdaki kelimelerin çoğu, ünlü ile başlayan bir ek aldıklarında aslen uzun olan son heceleri özgün söylenişine dönüşür: hayatı (haya:tı), kararı (kara:rı), ruhu (ru:hu), sabahı (saba:hı), zamanı (zama:nı) gibi. Sözlüğümüzün elinizdeki baskısında, hecenin açılması durumunda ortaya çıkan bu özellik şu şekilde gösterilmiştir: hayat a. (haya:tı), karar a. (kara:rı), ruh a. (ru:hu), zaman is.(zama:nı) vb.
Hem kalın hem de ince okunma özelliğine sahip olan l ünsüzünün söylenişinde sık sık yanlışlığa düşüldüğü görülmektedir. Bu yanlışlıkları ortadan kaldırmak amacıyla ince söylenmesi gereken l’nin okunuşu ayraç içinde belirtilmiştir: klasik, -ği a. (l ince okunur), laborant a. (l ince okunur), vals a. (l ince okunur) vb.
4. 1988 ve 1998 baskılarında madde başı sözlerin köken bilgisini gösterme konusuna ağırlık verilmişti. Bu baskıda da bütün yabancı söz varlıklarının hangi dilden geldikleri ve öz- XII gün biçimleri gösterilmeye çalışılmıştır: adliye a. Ar. ¤adliyye, ahu a. (a:hu:) Far. ¥h°, anarşi a. Fr. anarchie, sadrazam a. (sadra:zam) Ar. ¹adr + a¤©am, doping a. İng. doping, fok a. Fr. phoque, filiz a. Rum., forint a. Mac. forint, marina a. (mari'na) İt. marina, mart a. Lat., martini a. (marti’ni) İt. martini, kuruş a. Alm. Groschen, temel a. Rum., vasistas a. (va'sistas) Fr. vasistas
Köken bilgisinde, Doğu dillerinden alınan sözlerin özgün yazımı, uluslararası bilim çevrelerinde benimsenmiş bulunan çeviri yazısı alfabesine göre verilmiştir: alem a. Ar. ¤alem, hakikat, -ti a. (haki:kat) Ar. §a®³®at, Hüda a. (hüda:) Far. ¬ud¥, hudayinabit sf. (huda:yi:na:bit) Far. ¬ud¥y + Ar. -³ + n¥bit. Bitişik olarak yazılan ve iki kelimesi de aynı dilden olan sözlerin köken bilgisi verilirken iki kelimenin arasına (+) işareti konmuştur. şehriyar a. Far. şehr + y¥r vb.
Tek sözden veya bitişik kelimelerden oluşan madde başlarında köken bilgisi ayrıntılı olarak gösterilirken ayrı yazılan birleşik kelimelerde bu ilke uygulanmamıştır. Örnek olarak millî ekonomi maddesinde köken bilgisi verilmemiş, bu kelimelerle ilgili bilgiler, millî ve ekonomi maddelerinde yer almıştır. Ancak ayrı yazılmasına karşın birleşik sözü oluşturan sözler ayrıca madde başı olarak yer almıyorsa bu sözlerin köken bilgileri verilmiştir. nitrik asit Fr. acide nitrique, fort pense Fr. fort pince. Ayrıca Türkçe yapım ekleriyle oluşturulan yeni söz varlıklarının köken bilgilerinin verilmesine de gerek duyulmamıştır.
5. Madde başı sözler eğer herhangi bir bilim dalının veya alanın terimi ise bunlar kısaltma ile gösterilmiştir: anat. (anatomi), coğ. (coğrafya), ed. (edebiyat), fiz. (fizik), jeol. (jeoloji), kim. (kimya), sin. (sinema), sp. (spor) vb.
6. Madde başı sözlerin açıklanmasında bir başka incelik de kullanım sıklığı, eskilik ve halk dilinde yaşama özelliğidir. Yaygın kullanımdaki sözler için herhangi bir kısaltma verilmemiştir; eskilik için esk., halk arasında yaşayan sözler için hlk. kısaltmalarına yer verilmiştir. Ancak bu kısaltmalar kelimelerin türevlerinde kullanılmamıştır
7. Genellikle yaygın anlamlar önce, mecaz, argo, alay, hakaret ve öteki anlamlar sonra verilmiştir. Ardından deyimleşmiş veya kalıplaşmış biçimler anlamlarıyla, varsa örnekleriyle sıralanmış; atasözleri de bu bölüm içinde gösterilmiştir.
Ali Cengiz oyunu; Ali kıran baş kesen; Ali’nin külahını Veli’ye, Veli’nin külahını Ali’ye giydirmek gibi özel adlarla kurulmuş deyim ve atasözlerine de Türkçe Sözlük’te yer verilmiştir. Ancak bunların sözlükte yer alabilmesi için özel adın madde başı yapılması gerekmiştir. Söz gelişi, Ali Cengiz Oyunu deyimine yer verebilmek için Ali sözü madde başı olarak alınmıştır.
8. Madde başı olan söz sadece mecaz anlam taşıyorsa bu söz için mec. kısaltması kullanılmamıştır.
9. Sözlerin cümle içindeki kullanımlarını göstermek ve anlamlarına açıklık getirmek için Türk edebiyatının tanınmış yazarlarından seçme örnekler, tırnak içinde ve eğik yazıyla dizilerek verilmiştir. Herhangi bir örnek cümle, içindeki sözlerin zenginliği, kullanım güzelliği veya çarpıcılığından dolayı bazen birden fazla madde için örnek gösterilmiştir
10. Türkçe Sözlük’ün bu baskısında gönderme düzeninde ayrıca şu ilkeler benimsenmiştir:
a. Sözlerin kullanım sıklığı dikkate alınmış ve eş anlamlı sözlerden yaygın olanında tanım verilmiş; yaygın olmayan sözlerde ise tanım yerine karşılık verilmekle yetinilmiştir: mahcur sf. Kısıtlı; mahiye a. esk. Aylık; telaki a. esk. Buluşma, kavuşma; teşrinievvel a. esk. Ekim; teşrinisani a. esk. Kasım; uca (II) sf. hlk. Yüce; üstüvane a. esk. Silindir vb.
b. Dilde kullanımdan düşmüş olan kelimeler bk. kısaltması ile yaygın söz veya söz öbeklerine gönderilmiştir: ır a. bk. yır vb. Yaygın yanlışlar doğru biçimlerine gönderilmiştir: abi a. bk. ağabey; ayrıyeten zf. bk. ayrıca; muzur sf. Ar. mużirr bk. muzır vb.
c. Dilimize son zamanlarda girmekte olan Batı kökenli sözler özgün biçimiyle eğik olarak yazılmış, burada tanım verilmeyerek Türkçe karşılıklarına gönderme yapılmıştır: check-up a. İng. check-up tıp bk. tam bakım; factoring a. İng. factoring ekon. bk. alacaklandırma; tubeless sf. İng. tubeless bk. içsiz vb
ç. Birleşik sözler sözlükte ilk kelimesine göre abece sırasıyla yer almaktadır. Bununla birlikte okuyucunun bilgilendirilmesi ve ağ ortamındaki aramada kolaylık sağlanması amacıyla birleşik sözü oluşturan sözler baba maddesinin sonunda ok (Œ) işaretinin ardından önce ilk kelimesi, daha sonra ikinci veya üçüncü kelimesi baba olan birleşik sözler siyah, eğik yazıyla: Œ baba adam, babaanne, baba boyunduruğu, baba bucağı, babacan, baba diyarı, baba dostu, babaevi, baba hindi, baba mirası, baba nasihati, baba ocağı, baba sanlı, baba soylu, baba tarafı, baba tatlısı, baba yadigârı, baba yarısı, baba yerli, babayiğit, baba yurdu, babadan kalma, âdembaba, Âdem baba, ağababa, ana baba, ballıbaba, beybaba, büyükbaba, cicibaba, devlet baba, dönbaba, efendibaba, kayınbaba, Noel Baba, paşababa, sütbaba, şambaba, üvey baba, vaybabamcı, Bektaşi babası, dert babası, fikir babası, fukara babası, isim babası, iskele babası, öksüz babası, para babası, şambabası, tırabzan babası.” biçiminde yer almaktadır.
Yazım ve Söyleyiş
1. Türkçede yalın biçimleri iki heceli olan vakit, sabır, meyil, şehir, hasım, resim, asıl, nehir, beyin gibi Doğu dillerinden, özellikle Arapçadan geçmiş bazı alıntı kelimelerin, ünlüyle başlayan bir çekim eki aldıklarında veya etmek, eylemek, olmak yardımcı fiilleriyle birleştiklerinde, ikinci hecelerindeki dar ünlü düşer: vakitim değil vaktim, sabırın değil sabrın, meyili değil meyli, şehire değil şehre, hasımı değil hasmı, resimi değil resmi, asılı değil aslı, nehire değil nehre, beyinim değil beynim; küfretmek, kasdetmek, kaybolmak, kahrolmak, zehrolmak , sabreylemek vb. Türkçe Sözlük’te bu tür değişikliklere uğrayan kelimeler madde başında vakit, -kti, sabır, -brı, meyil, -yli, şehir, -hri, hasım, -smı, resim, -smi, asıl, -slı, nehir, -hri, beyin, - yni biçiminde gösterilmiştir.
Yalın biçimleri iki heceli olan ve ikinci hecelerinde dar ünlü bulunan gönül, burun, ağız, karın, boyun, göğüs gibi bazı Türkçe kelimeler de ünlüyle başlayan çekim eki aldıklarında hece kaybına uğrar. Bu tür kelimeler de Türkçe Sözlük’te gönül, -nlü, burun, -rnu, ağız, -ğzı, karın, -rnı, boyun, -ynu, göğüs, -ğsü biçiminde verilmiştir.
2. Sert ünsüzlerle biten bazı kelimelerin, ünlü ile başlayan ek almaları durumunda son sesleri yumuşar. Son sesteki bu değişme, açık, -ğı, barınak, -ğı, kürek, -ği, elek, -ği, araç, -cı, süreç ,-ci, söğüt, -dü, kanat, -dı, itimat, -dı, yurt, -du, kitap, -bı, hesap, -bı örneklerinde görüldüğü biçimde gösterilmiştir.
2. Sert ünsüzlerle biten bazı kelimelerin, ünlü ile başlayan ek almaları durumunda son sesleri yumuşar. Son sesteki bu değişme, açık, -ğı, barınak, -ğı, kürek, -ği, elek, -ği, araç, -cı, süreç ,-ci, söğüt, -dü, kanat, -dı, itimat, -dı, yurt, -du, kitap, -bı, hesap, -bı örneklerinde görüldüğü biçimde gösterilmiştir.
Ünlüyle başlayan ek aldıklarında son ünsüzü değişen Batı kökenli kelimeler de vardır. Bunlar için de lirik, mikrop, lort, lastik, gardırop, otomatik, komik, prensip örneklerini verebiliriz. Bu tür kelimeler de Türkçe Sözlük’te lirik, -ği, mikrop, -bu, lort, -du, lastik, -ği, gardırop, -bu, otomatik, -ği, komik, -ği, prensip, -bi biçiminde gösterilmiştir.
3. Yazımla ilgili bir başka sorun, Arapçadan dilimize geçen ve aslında ikiz ünsüz bulunduran kelimelerle ilgilidir. Türkçede son sesleri tek ünsüze dönüşmüş olan hak (hakk), his (hiss), zan (zann), ret (redd) gibi kelimelerin, ünlüyle başlayan ek almaları veya etmek, eylemek, olunmak yardımcı fiilleriyle birleşmeleri durumunda, yapılarında var olan çift ünsüzler yeniden ortaya çıkar: hak, hakkım; his, hissi, hissetmek, hissolunmak; zan, zannı, zannetmek, zannolunmak; ret, reddi, reddetmek, reddeylemek, reddolunmak. Türkçe Sözlük’te bu tür değişikliğe uğrayan kelimeler hak, -kkı; his, -ssi; zan, -nnı; ret, -ddi biçiminde gösterilmiştir.
4. Son ünlüsü kalın olmasına rağmen ince sıradan ek alan Doğu ve Batı kökenli kelimeler menfaat, -ti; saat, -ti; lügat, -ti; feragat, -ti; harf, -fi; hayal, -li; ihtimal, -li; istikbal, -li; rol, - lü; alkol, -lü; mareşal, -li; festival, -li biçiminde gösterilmiştir
5. Sonu p, ç , t , k ile biten özel adlar ünlü ile başlayan ek aldığında çoğunlukla son seslerinde yumuşama olur ancak bu değişim yazıda gösterilmez: Suruç, -ç’u; Gaziantep, -p’i; Güzelyurt, -t’u; Zonguldak, -k’ı biçiminde gösterilmiştir. Bu özel adların okunuşlarındaki değişiklik ise (su’rucu); (ga:zi'antebi); (güze'lyurdu); (zo’nguldağı) biçimlerinde belirtilmiştir.
Diğer Özellikler
Türkçe Sözlük’ün kullanımında yukarıda verdiklerimizin dışında başka bazı teknik özellikler de yer almıştır. Yapı bakımından birbirine benzeyen ve eş sesler bulunduran birçok kelime Türkçe Sözlük’te art arda gelmektedir: boy, çay, kalın, saf, sandal bu tür örneklerden birkaçıdır. Kaynakları ve anlamları farklı olan bu yapıdaki kelimeler boy (I), boy (II), boy (III); çay (I), çay (II); kalın (I), kalın (II), kalın (III); saf (I), saf (II); sandal (I), sandal (II), sandal (III) biçiminde Romen rakamlarıyla birbirlerinden ayrılmışlardır.
: Uzun okunan heceyi gösterir: ka:til, a:let, a:lem, raki:bi
' Vurgulu heceyi gösterir: gü'zün, ça'bucak, a'nsızın
+ Toplama işareti, artı
- Çıkarma işareti, eksi, kısa çizgi
x ve . Çarpma işareti, çarpı
÷ ve : Bölme işareti, bölü
/ Bölme işareti, bölü, eğik çizgi
: Bölme işareti, bölü, iki nokta
√ Karekök işareti
= Eşitlik işareti
% Yüzde işareti
′ Üs işareti
§ Paragraf işareti
∫ Paragraf işareti
/. Çeviriniz
* Kelimeden sonra dipnot işareti; kelimeden önce varsayım işareti
° Derece işareti
′ Dakika işareti
=> Devam işareti
→ Devam işareti; gönderme işareti
~ Benzerlik, yaklaşıklık, denklik işareti
> Büyük; dil bilgisinde çıkma işareti
< Küçük; dil bilgisinde gelişme işareti
≅ Yaklaşık olarak eşit
· Bitti
*** Bölüm sonu işareti
± Eksiği veya fazlası
$ Dolar
€ Avro
@ Kuyruklu a
© Telif hakkına sahip (copyright)
® Telif hakkı alınmış (registered)
Prof. Dr. Hasan EREN'in, ilk baskısı 1999 yılında yapılan "Türk Dilinin Etimolojik Sözlüğü" adlı eseri, Prof. Dr. Ş. Halûk AKALIN tarafından EREN'in kendi notlarına dayanılarak yeniden hazırlandı ve 2020 yılında Türk Dil Kurumunca yayımlandı. "Eren Türk Dilinin Etimolojik Sözlüğü" veri tabanı, bu eserde köken bilgisi açıklamaları verilen 3.738 söz varlığını içeriyor.
Yazı dilimiz ve ağızlarımızdan seçilen söz varlığının en eski dönemlerden başlayarak günümüze gelene kadar yaşadığı gelişmeler bu veri tabanı ile genel ağ üzerinden hizmete sunulmaktadır. Ele alınan söz varlığının tarihî ve çağdaş Türk yazı dillerindeki, ağızlarındaki biçimleri ile anlamları da eserde yer almaktadır. Bu yönüyle "Eren Türk Dilinin Etimolojik Sözlüğü" yalnız Türkiye Türkçesinin değil çağdaş Türk yazı dillerinin ve ağızlarının da köken bilimi araştırmaları için bir kılavuz niteliğindedir. Türk lehçelerinin yanı sıra dil ilişkisi içerisinde bulunduğumuz yaklaşık iki yüz dilden 16.535 sözün tanıklığına başvurulmuştur.
"Eren Türk Dilinin Etimolojik Sözlüğü" veri tabanı, Türkçenin güncel söz varlığının tamamını kapsamamaktadır. Hem ağızlardan hem de güncel söz varlığından sınırlı sayıda madde içermektedir.
© 20 Nisan 2021 TDK